Reform Nedir?Ne demektir?
Reform nedir?Reform ne demektir?Reformun anlamı nedir?Dinde reform nedir?Fransızca kökenli bir kelime olan reform, sözlükte "ıslahat, dinde düzeltme, çürüğe çıkarma" demektir. Reform sözcüğü ilk kez 16. Yüzyılda gündeme gelmiş ve Avrupa Hristiyanlığının bir bölümünün Roma kilisesinin egemenliğinden çıkmasına ve Protestan Kiliselerinin kurulmasına zemin hazırlayan dinî hareketin adı olmuştur.
Felsefî ve dinsel akımlar, çeşitli ekonomik ve toplumsal sorunlar ile yerleşik kiliseden memnun olmayan Hristiyanların tedirginliği, bu hareketi doğuran başlıca etkenlerdir. İlk reform hareketi Alman düşünür Martin Luther'in kilise uygulamalarına karşı çıkmasiyle başlamıştır.
Luther, para ile günah çıkartılmasının yanlış olduğunu, papalığın dokunulmazlığının kaldırılmasını, bütün Hristiyanların her birinin tanrının nezdinde bir papa olduğunu, Yeni Ahdi kabul eden meclisin hata edebileceğini, papalığın İncil'deki asıl Hristiyanlık öğretisinden saptığını, kiliseyi düzeltmek için elindeki serveti almak gerektiğini söylemiştir. Kısa sürede Luther'in va'z ve telkinleri kabul görmüş; Almanya, Polonya ve İskandinav ülkelerinin resmî desteğini almıştır. Böylece reform Hristiyanlığın yeniden ıslahı, onarılması, gerekiyorsa değiştirilmesi, bazı hükümlerin konulması, çıkarılması ve kilise disiplini gibi konularda etkili olmuştur.
Artık Hristiyanlık bir kez daha orijinal din olmaktan çıkarılmış, onun yerine prensipleri iktisadî ve sosyal şartlara uyarlanan "mevzu" bir din düzenlenmiştir. Bilimsel açıdan İslâm dinî için reform kavramını kullanmak doğru değildir. Çünkü İslâm ekmel, evrensel bir din olup vahye dayanmaktadır.
O'nun îmân esasları, ibadet şekli, ahlâkî değerleri, dünya ve ahirete bakışı farklıdır. Özellikle İslâmiyet, bütün varlıkların merkezine insanı yerleştirerek, onu dünya ile ilgili faaliyetlerin sorumlusu kılmıştır. İslâm gelişmeyi, ilerlemeyi, büyümeyi ve evrenin sırrını çözmeyi teşvik eden bir dindir. Bu çerçeve içinde İslâm'ın öngördüğü çalışma ve bilimin gereklerini yerine getirmek bir zorunluluktur.
Nitekim yeni buluş ve teknolojiye uyum sağlamak amacıyla yapılan çalışmaları da dinî değerlere aykırı olarak değerlendirmek mümkün değildir. Esasen reform kavramını sadece dinlerin özünü değiştirmeye tahsis edilmiş bir eylem olarak görmek de doğru değildir. Asıl reform, ağır ve hantal seyreden ekonomik ve sosyal kurumlardaki durgunluğu gidermek, özellikle ülkenin her alanda uygarlık düzeyine ulaşması için gerekli bütün düzeltmelere ve iyileştirmelere önem vermektir
Felsefî ve dinsel akımlar, çeşitli ekonomik ve toplumsal sorunlar ile yerleşik kiliseden memnun olmayan Hristiyanların tedirginliği, bu hareketi doğuran başlıca etkenlerdir. İlk reform hareketi Alman düşünür Martin Luther'in kilise uygulamalarına karşı çıkmasiyle başlamıştır.
Luther, para ile günah çıkartılmasının yanlış olduğunu, papalığın dokunulmazlığının kaldırılmasını, bütün Hristiyanların her birinin tanrının nezdinde bir papa olduğunu, Yeni Ahdi kabul eden meclisin hata edebileceğini, papalığın İncil'deki asıl Hristiyanlık öğretisinden saptığını, kiliseyi düzeltmek için elindeki serveti almak gerektiğini söylemiştir. Kısa sürede Luther'in va'z ve telkinleri kabul görmüş; Almanya, Polonya ve İskandinav ülkelerinin resmî desteğini almıştır. Böylece reform Hristiyanlığın yeniden ıslahı, onarılması, gerekiyorsa değiştirilmesi, bazı hükümlerin konulması, çıkarılması ve kilise disiplini gibi konularda etkili olmuştur.
Artık Hristiyanlık bir kez daha orijinal din olmaktan çıkarılmış, onun yerine prensipleri iktisadî ve sosyal şartlara uyarlanan "mevzu" bir din düzenlenmiştir. Bilimsel açıdan İslâm dinî için reform kavramını kullanmak doğru değildir. Çünkü İslâm ekmel, evrensel bir din olup vahye dayanmaktadır.
O'nun îmân esasları, ibadet şekli, ahlâkî değerleri, dünya ve ahirete bakışı farklıdır. Özellikle İslâmiyet, bütün varlıkların merkezine insanı yerleştirerek, onu dünya ile ilgili faaliyetlerin sorumlusu kılmıştır. İslâm gelişmeyi, ilerlemeyi, büyümeyi ve evrenin sırrını çözmeyi teşvik eden bir dindir. Bu çerçeve içinde İslâm'ın öngördüğü çalışma ve bilimin gereklerini yerine getirmek bir zorunluluktur.
Nitekim yeni buluş ve teknolojiye uyum sağlamak amacıyla yapılan çalışmaları da dinî değerlere aykırı olarak değerlendirmek mümkün değildir. Esasen reform kavramını sadece dinlerin özünü değiştirmeye tahsis edilmiş bir eylem olarak görmek de doğru değildir. Asıl reform, ağır ve hantal seyreden ekonomik ve sosyal kurumlardaki durgunluğu gidermek, özellikle ülkenin her alanda uygarlık düzeyine ulaşması için gerekli bütün düzeltmelere ve iyileştirmelere önem vermektir
Konular
- 2023 Şevval Oruçları Ne Zaman Bitiyor?
- İslamda birlik Ve Beraberlik
- Adağımı Kesmem Gerekir mi?
- Ramazan Aynda Fitre Nasıl verilir?
- Göbek Bağı Gömülmeli midir?
- Habil İle Kabil ve İlk Cinayet
- Zilhicce Nedir?
- 2023 Zilhicce (kurban) Oruçları Ne Zaman Başlıyor?
- Uhud Şavaşını Kaybetmenin sebepleri nelerdir?
- 2022 Kurban Bayramı Ne zaman?
- 2022 Büyükbaş ve küçükbaş Kurbanlık Fiyatları Ne Kadar?
- Veli olmadan gelin ve damat kendi kendine şahitlik yaparsa
- Kurban Kesmenin Amacı nedir?
- Zammı Sureler Nasıl Okunur?
- Arafatta Hangi Dualar Okunur?
- Doğum Yapan kadın Günahlarından Arınır Sözü Ne Kadar Doğrudur?
- İmsak Bittikten Sonra Su İçmek Orucu Bozar mı?
- Sahurda Niyet Edilmezse Oruç Kabul Olur mu?
- Sahurda İmsak Bittikten Sonra Yemek Orucu Bozar mı?
- Diş Plağı Orucu Bozar mı?
- Fitre Verirken Her Kimse İçin Ayrı Niyet Şart mıdır?
- Fitre Vermek Vacip midir?
- Fitre Verirken Niyet Etmek Şart Mıdır?
- 2 Talak Vererek Boşamada Hükümler
- Öpmek Orucu Bozar mı?
- Ezan Okunurken Yemek İçmek Caiz Midir?
- Kürtaj Olduktan Sonra Oruç Tutabilir miyim?
- Fitre Alan Kişi Fitre Namazı Kılar Mı?
- Ramazanda Yarım Kalan Hatimler Hakkında
- TV yada İnternetten Hatim Olur mu?