İslamda Öpüşme ve Kucaklaşmanın Hükmü
İslamda öpüşmenin adbı nedir?Birbirine sarılmak suretiyle öpüşmenin islamda yeri varmıdır?Öpüşmek islamda meşrumudur?İslamda meşru ve mekruh olan öpüşmelerCehâlet arttıkça hatalar çoğalmakta ve yaygınlaşmaktadır. Bir işin meşruluğu, yaygın olmasına değil, İslâm dinine uygun olmasına bağlı bulunmaktadır. Öpme ve öpüşme işini bu manada ele alarak islamda meşru veya mekruh oluşunu izaha çalışacağız.
Dudağın yanaştığı mahal veya uzva, öpme işindeki niyyete ve öpüşen insanların aynı sınıftan veya karşı cinsten olmasına göre bu fiilin isminde ve hükmünde farklı neticeler ortaya çıkmaktadır Şöyle ki:
a) Sevgi öpmesi:
Anne veya babanın çocuğunu öpmesi gibi. Bu kabil öpmede engelleyici bir hüküm yoktur. Meğer ki öpen şahsın nezle, grip veya bulaşıcı bir hastalığı bulunmuş olsun. Peygamber (s.a.v.), küçük yaştaki çocuklarını veya torunlarını okşar ve öperdi.^)
b) Acıma ve esirgeme öpmesi:
Evlâdın anne veya babasının başını öpmesi gibi.
c) Şefkat öpmesi:
Din kardeşinin alnından öpmek gibi. Bu öpmenin meşruluğunu iki misâlle belgelendirmek istiyoruz. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), amcasının oğlu Cafer bin Ebî Tâlib'i bir yolculuk dönüşünde karşılaşmıştı. Yanına geldiğinde ona sarılmış, iki gözünün arasında kalan alın kısmından öpmüştü.^
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) vefat ettiğinde Hz. Ebû Bekir (r.a.) hâne-i saadete gelmiş Fahr-i kâinat Efendimizin yüzündeki örtüyü kaldırıp alnından öpmüş ve "Ey Allah'ın Resulü, senin memâtındaki hâlin hayatındaki kadar güzel" diyerek ağlamıştı.^
d) Dindarlık öpmesi:
Hac veya umre yapanların, tavaf sırasında veya müsait bulduğu zamanlarda "Hacer-i esved"i öpmesi gibi. Kâ'be-i Muazzama'mn eşiğini veya Kur'ân-ı Kerim'i öpmek, dindarlıkla ilgili bir hareket olduğundan, meşru görülmekte ve bu kısma dâhil bulunmaktadır. Hz. Ömer (r.a.), her sabah eline mushafı alır, öper ve "Aziz ve Celil olan Rabbimin ahd-i-menşûru" derdi. Hz. Osman (r.a.) de Kur'ân-ı Kerim'i öper ve yüzüne sürerdi.^
e) Şehvet öpmesi:
Kişinin hanımını öpmesi gibi. Bu noktada bir açıklamada bulunma zaruretini hissetmekteyim. Bir adamın zevcesini öpmesi, topluluk içinde değil, dört duvar arasında olacaktır. Bir nikâh törenini takiben ve salondaki davetlilerin huzurunda zevç ve zevcenin öpüşmesi, "Yeşilçam veya Holivut filmlerinden halkın kuvve-i muhayyilesine yansımış yanlışların fosilleşmişidir. Böyle bir hareketi meşru ve faillerini mazur göstermek, dinî ölçülerle bağdaştırılamaz.
f) Tehiyye öpmesi:
Âlim ve sâlih kimselerin, anne ve babamızın elini öpmek gibi. Bu sınırlı müsadeyi birkaç misâlle belgelendirmek isterim:
1- Yahudilerden bir adam, arkadaşına hitâben, (Rasûlullah s.a.v.'i kasdederek), "bizi şu peygambere götür" dedi. Birlikte kalkıp Rasûlullah (s.a.v.)'in huzuruna geldiler ve "Andolsun ki biz, Musa'ya açık açık dokuz âyet verdik."^ mealindeki âyet-i kerimeden sordular. Peygamber (s.a.v.), onların sorduklarını cevaplandırıp gizledikleri onuncuyu söyleyince bu iki şahıs, Allah Resûlü'nün ellerini ve ayaklarını öptüler ve "şâhidlik ederiz ki sen bir peygambersin"^ dediler.
Bu hususa biraz açıklık getirmek isterim. Yahudiler arasında "evâmir-i aşere" diye yaygın on emir vardır. Bunlardan dokuzu, Müslümanlarla Yahudiler arasında ortak; biri, sadece İsrâil oğullarına mah-sustur. Gelen iki şahıs, müşterek olan dokuz emri sordular ve birini gizlediler. Peygamber (s.a.v.) sordukları hususu açıklamaya başladı ve "Hiçbir şeyi Allah'a ortak tutmayın, hırsızlık yapmayın, zinâ etmeyin, sâbit olan (hükümler)den başka (bir sebeple) Allah'ın haram kıldığı adam öldürmeyi irtikâp etmeyin, bir adamı öldürtmek için saltanat(ve salâhiyet) sahibi bir kimsenin yanma gitmeyin, sihir yapmayın, fâiz yemeyin, (evli ve namuslu) bir kadına zinâ iftirasında bulunmayın, harbin kızıştığı gün arkanızı dönüp kaçmayın ve -bilhassa- ey Yahudiler! Size mahsus bulunan, cumartesi günü haddi aşmayın" deyince, yukarıda belirtildiği üzere, Allah Resûlü'nün ayaklarına kapanıp el ve ayağını öptüler.
2- Abdullah bin Ömer (r. anhümâ) şöyle demektedir: "Biz ona (Peygamber (s.av.)'e yaklaştık ve elini öptük."^
3- El öpmek bile, "âlim ve sâlih kimseler" ile sınırlı olarak verilmiş
bir müsaade olmaktadır ve yaygın mânâda bir ruhsat değildir.
g) Mekruh olan öpme;
Erkeğin erkeği, kadının da kadını öpmesi gibi. Enes (r.a.)'in naklettiği bir hadîs-i şerifte şöyle denilmektedir: Bir adam (gelerek):
— "Ey Allah'ın Resulü! Biz (mü'minler)den bir kimse, kardeşi veya
arkadaşını karşıladığında onun önünde eğilebilir'mi?" dedi. Resûl-i ek
rem:
— "Hayır" dedi. O kimse:
— "Sarılıp (yüzünden) öpebilir mi?" dedi. Resûlullah (s.a.v.):
— "Hayır (asla)" cevabını verdi. O adam:
— "Elini tutup musâfaha yapabilir mi?" dedi. Resûl-i Ekrem:
— "Evet" buyurdu.(8)
h) Haram olan öpme:
Yabancı bir erkek ile bir kadının öpüşmesi gibi. Bir erkeğin diğer bir adamı ağzından öpmesi, kerâhet-i tahrimiye ile mekruhtur. Bir kadının diğer bir kadını ağzından öpmesi de aynı hükmü ifade etmektedir.^ Doğru söz, uyulmaya; faziletli el, öpülmeye lâyıktır.
(1) Ebû Dâvûd c. 4 s. 355.
(3) Bakınız: Buhârî c. 7 s. 17.
(4) İbni Âbidin c. 5 s. 338.
(5) Sûre-ı İsrâ 101.
(6) Tuhfet'ül-Ahvezi c. 8 s. 580.
(7) Ebû Dâvûd c. 4 s. 356.
(8) Tuhfet'ül-Ahvezî c. 7 s. 514.
Dudağın yanaştığı mahal veya uzva, öpme işindeki niyyete ve öpüşen insanların aynı sınıftan veya karşı cinsten olmasına göre bu fiilin isminde ve hükmünde farklı neticeler ortaya çıkmaktadır Şöyle ki:
a) Sevgi öpmesi:
Anne veya babanın çocuğunu öpmesi gibi. Bu kabil öpmede engelleyici bir hüküm yoktur. Meğer ki öpen şahsın nezle, grip veya bulaşıcı bir hastalığı bulunmuş olsun. Peygamber (s.a.v.), küçük yaştaki çocuklarını veya torunlarını okşar ve öperdi.^)
b) Acıma ve esirgeme öpmesi:
Evlâdın anne veya babasının başını öpmesi gibi.
c) Şefkat öpmesi:
Din kardeşinin alnından öpmek gibi. Bu öpmenin meşruluğunu iki misâlle belgelendirmek istiyoruz. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), amcasının oğlu Cafer bin Ebî Tâlib'i bir yolculuk dönüşünde karşılaşmıştı. Yanına geldiğinde ona sarılmış, iki gözünün arasında kalan alın kısmından öpmüştü.^
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) vefat ettiğinde Hz. Ebû Bekir (r.a.) hâne-i saadete gelmiş Fahr-i kâinat Efendimizin yüzündeki örtüyü kaldırıp alnından öpmüş ve "Ey Allah'ın Resulü, senin memâtındaki hâlin hayatındaki kadar güzel" diyerek ağlamıştı.^
d) Dindarlık öpmesi:
Hac veya umre yapanların, tavaf sırasında veya müsait bulduğu zamanlarda "Hacer-i esved"i öpmesi gibi. Kâ'be-i Muazzama'mn eşiğini veya Kur'ân-ı Kerim'i öpmek, dindarlıkla ilgili bir hareket olduğundan, meşru görülmekte ve bu kısma dâhil bulunmaktadır. Hz. Ömer (r.a.), her sabah eline mushafı alır, öper ve "Aziz ve Celil olan Rabbimin ahd-i-menşûru" derdi. Hz. Osman (r.a.) de Kur'ân-ı Kerim'i öper ve yüzüne sürerdi.^
e) Şehvet öpmesi:
Kişinin hanımını öpmesi gibi. Bu noktada bir açıklamada bulunma zaruretini hissetmekteyim. Bir adamın zevcesini öpmesi, topluluk içinde değil, dört duvar arasında olacaktır. Bir nikâh törenini takiben ve salondaki davetlilerin huzurunda zevç ve zevcenin öpüşmesi, "Yeşilçam veya Holivut filmlerinden halkın kuvve-i muhayyilesine yansımış yanlışların fosilleşmişidir. Böyle bir hareketi meşru ve faillerini mazur göstermek, dinî ölçülerle bağdaştırılamaz.
f) Tehiyye öpmesi:
Âlim ve sâlih kimselerin, anne ve babamızın elini öpmek gibi. Bu sınırlı müsadeyi birkaç misâlle belgelendirmek isterim:
1- Yahudilerden bir adam, arkadaşına hitâben, (Rasûlullah s.a.v.'i kasdederek), "bizi şu peygambere götür" dedi. Birlikte kalkıp Rasûlullah (s.a.v.)'in huzuruna geldiler ve "Andolsun ki biz, Musa'ya açık açık dokuz âyet verdik."^ mealindeki âyet-i kerimeden sordular. Peygamber (s.a.v.), onların sorduklarını cevaplandırıp gizledikleri onuncuyu söyleyince bu iki şahıs, Allah Resûlü'nün ellerini ve ayaklarını öptüler ve "şâhidlik ederiz ki sen bir peygambersin"^ dediler.
Bu hususa biraz açıklık getirmek isterim. Yahudiler arasında "evâmir-i aşere" diye yaygın on emir vardır. Bunlardan dokuzu, Müslümanlarla Yahudiler arasında ortak; biri, sadece İsrâil oğullarına mah-sustur. Gelen iki şahıs, müşterek olan dokuz emri sordular ve birini gizlediler. Peygamber (s.a.v.) sordukları hususu açıklamaya başladı ve "Hiçbir şeyi Allah'a ortak tutmayın, hırsızlık yapmayın, zinâ etmeyin, sâbit olan (hükümler)den başka (bir sebeple) Allah'ın haram kıldığı adam öldürmeyi irtikâp etmeyin, bir adamı öldürtmek için saltanat(ve salâhiyet) sahibi bir kimsenin yanma gitmeyin, sihir yapmayın, fâiz yemeyin, (evli ve namuslu) bir kadına zinâ iftirasında bulunmayın, harbin kızıştığı gün arkanızı dönüp kaçmayın ve -bilhassa- ey Yahudiler! Size mahsus bulunan, cumartesi günü haddi aşmayın" deyince, yukarıda belirtildiği üzere, Allah Resûlü'nün ayaklarına kapanıp el ve ayağını öptüler.
2- Abdullah bin Ömer (r. anhümâ) şöyle demektedir: "Biz ona (Peygamber (s.av.)'e yaklaştık ve elini öptük."^
3- El öpmek bile, "âlim ve sâlih kimseler" ile sınırlı olarak verilmiş
bir müsaade olmaktadır ve yaygın mânâda bir ruhsat değildir.
g) Mekruh olan öpme;
Erkeğin erkeği, kadının da kadını öpmesi gibi. Enes (r.a.)'in naklettiği bir hadîs-i şerifte şöyle denilmektedir: Bir adam (gelerek):
— "Ey Allah'ın Resulü! Biz (mü'minler)den bir kimse, kardeşi veya
arkadaşını karşıladığında onun önünde eğilebilir'mi?" dedi. Resûl-i ek
rem:
— "Hayır" dedi. O kimse:
— "Sarılıp (yüzünden) öpebilir mi?" dedi. Resûlullah (s.a.v.):
— "Hayır (asla)" cevabını verdi. O adam:
— "Elini tutup musâfaha yapabilir mi?" dedi. Resûl-i Ekrem:
— "Evet" buyurdu.(8)
h) Haram olan öpme:
Yabancı bir erkek ile bir kadının öpüşmesi gibi. Bir erkeğin diğer bir adamı ağzından öpmesi, kerâhet-i tahrimiye ile mekruhtur. Bir kadının diğer bir kadını ağzından öpmesi de aynı hükmü ifade etmektedir.^ Doğru söz, uyulmaya; faziletli el, öpülmeye lâyıktır.
(1) Ebû Dâvûd c. 4 s. 355.
(3) Bakınız: Buhârî c. 7 s. 17.
(4) İbni Âbidin c. 5 s. 338.
(5) Sûre-ı İsrâ 101.
(6) Tuhfet'ül-Ahvezi c. 8 s. 580.
(7) Ebû Dâvûd c. 4 s. 356.
(8) Tuhfet'ül-Ahvezî c. 7 s. 514.
Konular
- 2023 Şevval Oruçları Ne Zaman Bitiyor?
- İslamda birlik Ve Beraberlik
- Adağımı Kesmem Gerekir mi?
- Ramazan Aynda Fitre Nasıl verilir?
- Göbek Bağı Gömülmeli midir?
- Habil İle Kabil ve İlk Cinayet
- Zilhicce Nedir?
- 2023 Zilhicce (kurban) Oruçları Ne Zaman Başlıyor?
- Uhud Şavaşını Kaybetmenin sebepleri nelerdir?
- 2022 Kurban Bayramı Ne zaman?
- 2022 Büyükbaş ve küçükbaş Kurbanlık Fiyatları Ne Kadar?
- Veli olmadan gelin ve damat kendi kendine şahitlik yaparsa
- Kurban Kesmenin Amacı nedir?
- Zammı Sureler Nasıl Okunur?
- Arafatta Hangi Dualar Okunur?
- Doğum Yapan kadın Günahlarından Arınır Sözü Ne Kadar Doğrudur?
- İmsak Bittikten Sonra Su İçmek Orucu Bozar mı?
- Sahurda Niyet Edilmezse Oruç Kabul Olur mu?
- Sahurda İmsak Bittikten Sonra Yemek Orucu Bozar mı?
- Diş Plağı Orucu Bozar mı?
- Fitre Verirken Her Kimse İçin Ayrı Niyet Şart mıdır?
- Fitre Vermek Vacip midir?
- Fitre Verirken Niyet Etmek Şart Mıdır?
- 2 Talak Vererek Boşamada Hükümler
- Öpmek Orucu Bozar mı?
- Ezan Okunurken Yemek İçmek Caiz Midir?
- Kürtaj Olduktan Sonra Oruç Tutabilir miyim?
- Fitre Alan Kişi Fitre Namazı Kılar Mı?
- Ramazanda Yarım Kalan Hatimler Hakkında
- TV yada İnternetten Hatim Olur mu?