İslamda Şaka Yapmanın Ölçüsü

Şakalaşmanın İslamdaki yeri nedir?Şaka yapmak günahmıdır?İslamda şakalaşmanın hükmü nedir?
İslamda aşırıya kaçmadan meşru ölçüde şaka yapmak mübahtır.Devamlı ciddiyet, tefrit sahasında kalmaya ve "Asık suratlı" olarak tanınmaya yol açar. Her zaman mizah ve şaka yapmak ise aşırılık olur. Böyle bir kimse, etrafında bulunanları güldürür ise de ifrat ile tefritin arasındaki itidâl çizgisini koruyamadığı için vakarını sarsmış olur. Bu sebeple, hareketlerimizde ciddilik ağır basmalı, arasıra latife de yapmalıdır.

Şakayı makul ve meşrû bir çizgide tutabilmek için söylenecek sözün doğru olması karşısındaki insanla alay edilmemesi ve yapılacak latifenin "Lâtif" olması gerekir. Zira yalan haram, istihza yasak ve kaba şakalar memnûdur.
Peygamber (s.a.v.) efendimiz, ashabı ile latife yapar ve çocuklarla şakalaştığı olurdu. Ashab, şaka yapmanın kendileri için de caiz olup olmadığını öğrenmek için, "Ey Allah'ın Resûlü, sen bizimle şaka yapıyorsun" dediler. Efendimiz: "Ben, haktan başka birşey söylemem"(1) cevabını vererek, doğru olan ve karşısındakini gücendirme-yen bir sözle şaka yapmanın caiz olduğuna işaret buyurdu.

Nezaketin ve insânî meziyyetierin en asil örneği bulunan Peygamberimizin yaptığı şakalardan birkaç örnek sunmak ve yapılan mizahtaki nükteyi açıklamak suretiyle bu husustaki ölçüyü din kardeşlerimizin ıttılâına arz etmek isteriz:

1- Adamın biri Fahr-i kâinat (s.a.v.) e gelerek bir binek istemişti. Resûl-i Ekrem: "Seni dişi devenin yavrusuna bindireceğim" diye latife yaptı. Adam, bu sözdeki nükteyi kavrayamadığı için, şöyle konuştu: "Ben, dişi devenin yavrusunu ne yapayım?" Allah'ın Resulü: "(Binilen) deveyi dişi develer doğurmuş değil midir?" buyurarak "Latif" bir şekilde mizahını açıkladı (2).

2- Huzurundaki ashaba "Kocakarı cennete girmez" buyurunca, meclisteki yaşlı kadın oldukça tasalanmıştı. Cennete girenlerin hep genç yaşta olacağı hakikatini açıklayıp latifesini noktaladı (3).

3- Enes bin Mâlik"e hitaben "Ey iki kulaklı" (4) diye hitap etmiş ve bu mizahında Hz. Enes'i, dinî konuşmaları dinlemedeki dikkati ve verilen emirleri anlama ve uygulamadaki hassasiyeti ile övmüştür (5).

4- Enes Bin Mâlikin ana bir kardeşi bulunan Zeyd, küçük yaşta iken bir kuş yakalamıştı. Bu hayvancağızı elinden bırakmadığını Resûl-i Ekrem de sık sık görüyordu. Bir gün kuş öldü. Peygamber (s.a.v.), çocuğa rastladığı zamanlarda "Ey Ebû Ümeyr, ne oldu (senin) nuğayr?" diye latife yapardı (6).

(1)et-Tâc, c. 5, sh. 52. (2)Tufetû'l-Ahvezî, c. 6, sh. 128.
(3) Tarikat-i Muhammediye Şerhi Berika, c. 4, sh. 18.
(4) et-Tâc, c. 5, sh. 51.
(5) Tarikat-i Muhammediye Şerhi Berika, c. 4, sh. 19.