İslamda Sevgililer Günü Kutlanır mı?

Sevgililer gününün islamda yeri.sevgililer günü kutlamak caiz mi?sevgililer gününün dindeki yeri
Müslüman için iki bayram vardır, Kuran ve sünnet bunların kurban ve ramazan bayramları olduğunu bildirmiştir. Bunun dışında kalan bayramlar islamın meşru kılmadığı, bu ümmetin selefinin kutlamadığı, sonradan icat edilen ortaya atılan bayramlardır ki bunların bidat olduğunda şüphe yoktur. Müslüman kafirlerin adetlerine, kültürlerine, ahlaklarına, yaşam modellerine, bayram günlerine özenme hakkına sahip değildir.

Gelelim 14 şubat sevgililer gününe, bunu ilan edenler batılılar ve seculer akıllardır. Müslüman eşini sadece 14 şubatta değil yılın her günü sever, her günü ona muhabbet duyar.

Müslüman, kafirlere muhalefet etmekle emrolunmuştur. Bu sebeple kafirlere benzmek imani tehlike taşır.Aşağıda size deliller verilmiştir.

1.Delil : “ (Ey MUHAMMED !) Sana da o kitab’ı (Kuran’ı) hak, önündeki kitapları doğrulayıcı, onları gözetici olarak indirdik. Artık, ALLAH’ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp da onların arzularına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol koyduk. “ [1]
2.Delil : “ Sana gelen ilimden sonra, eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, ALLAH’tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır.” [2]
3.Delil : “ Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa size ateş dokunur. Sizin ALLAH’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardımda edilmez.” [3]

*Şu iyi bilinmeli ki, İslam ümmeti Yahudilerin ve hristiyanların dinine, batıl yaşantılarına, küfür ideolojilerine, haram adetlerine, haksız yere kan dökmelerine, islam coğrafyasını işgal etmelerine razı olmadan asla Müslümanlardan razı olmazlar. ALLAH ve Resulü bu hususu beyan etmiştir.
1.Delil : “ Sen dinlerine uymadıkça ne Yahudiler ne de hristiyanlar asla senden razı olmazlar.” [4]
2.Delil : “ Ey iman edeler ! Yahudi ve hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dostlar edinirse şüphesiz ki o da onlardandır.” [5]
3.Delil : Rasûlullah(s.a.v) (s.a.v.) şöyle buyurur : “ Kim bir topluma benzemek isterse o da onlardandır.” [6]
4.Delil : Rasûlullah(s.a.v) (s.a.v.) şöyle buyurur : “ Fulanın oğulları (yani kafirler ) benim dostlarım değillerdir.” [7]
5.Delil : Rasûlullah(s.a.v) (s.a.v.) şöyle buyurur : “ Bizim yolumuz müşriklerin yoluna aykırıdır.” [8]


*Müslümanlar, kendi dinlerine, hak olan tevhid ve sünnet yoluna, islamın emir ve yasaklarına uyma konusunda emrolunmuşlardır. Müslümanlar, kafirlerin dinlerine, bilgilerine, yaşam modellerine, Avrupalıların sözde insani denilen kanun ve nizamlarına bayramlarına karşı olmak zorundadırlar. Bizim onların dinine ihtiyacımız yoktur. ALLAH ve Resulü bu hususu beyan etmiştir.
1.Delil : “Sonra seni din konusunda bir şeriat sahibi yaptık. Sen ona uy. Bilmeyenlerin heva ve heveslerine uyma.” [9]
2.Delil : “ Andolsun, eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, o takdirde sen mutlaka zalimlerden olursun. ” [10]
3.Delil : Rasûlullah(s.a.v) (s.a.v.) şöyle buyurur : “ Bizden başkasına benzeyen bizden değildir. Yahudilere ve hristiyanlara benzemeyin.” [11]
4.Delil : Rasûlullah(s.a.v) (s.a.v.) şöyle buyurur : “ Kim bizden başkasının sünnetiyle amel ederse bizden değildir.” [12]

*Müslümanlar, kafirlerin kutladıkları yılbaşıyı, özel bayramları, onların tayin ettiği günleri ( sevgililer, anneler, babalar, öğretmenler, aileler…) kutlama hakkına sahip değillerdir. Kim bunları kutlarsa, imanını tehlikeye sokar. ALLAH’ın, Resulünün ve Müminlerin yolundan sapmış olur. Bu hususta şu delilleri okuyalım.
1.Delil : Ömer İbn Hattab (r.a.) şöyle demektedir : “ ALLAH’ın düşmanlarının bayramlarına katılmayın.” [1]
2.Delil : Abdullah bin Amr bin el-As der ki :“ Kim yabancıların ülkelerine bina yaparsa, onların nevruzlarına ve şenliklerine katılırsa ve ölünceye kadar onlara benzerse, kıyamet günü de onlarla beraber haşr olunur.” [2]
3.Delil : Abdullah ibn Mesud der ki; “ Kalpler birbirine benzemeden dış görünüşler birbirine benzemez.” [3]
4.Delil : Şeyhu’l İslam İmam İbn Teymiyye der ki : “ Müslümanların kafirlerin bayramlarına ait olan şeylerden herhangi birinde onlara ne yemek, ne giyim, ne yıkanma, ne ateş yakma, ne günlük bir adeti veya ibadeti iptal etme yönünden benzemeleri helal değildir. Bu maksatla ziyafet vermek, hediyeleşmek ve bunları temin edecek alış-verişler yapmak, çocuklar ve benzerlerinin bayram eğlenceleri düzenlemelerine imkan vermek helal değildir.” [4]

Aşağıdaki yazıyı okuyunuz ve bugünün neden ilan edildiğini anlayınız....
Nedir Bu Sevgililer Günü? Kim İcat Etti?


Aziz Valentine'ın öyküsü III. Yüzyıl'dan gelir. O dönemde Roma tahtında İmparator II. Claudius vardı, "Zalim" adıyla tanımlanan Claudius aşırı savaş ve askerlik tutkunuydu, her yetişmiş erkeğin muhakkak asker olmasını istiyor ve kimseye göz açtırmıyordu.
EVLİLİĞİ YASAKLADI
Öylesine ileri gitmişti ki, askerliğe engel oluyor düşüncesiyle evlenmeyi dahi yasakladı. Gençler şaşkındı, kimse sevdiği ile beraber olamıyor, Roma kenti sayısı gittikçe artan ve uzak ülkelerde ölen sevgililerinin ardından ağlayan kadınlar ve kızlarla dolmuştu. Kısacası aşk yasaklanmıştı. Bu sıralarda İmparator tüm Romalılar'ın 12 tanrıya tapmalarını aksi şekilde davrananların ve özellikle de Hıristiyanlar'la ilişkiye girenlerin ölümle cezalandırılacaklarını emretti.

Bu emre uymayanların arasında Aziz olarak kabul edilen filozof Valentinus'da vardı, gezerek dinsel vaazlar veriyor ve İmparator'un hatalı olduğunu anlatıyordu. Sonunda yakalandı ve hapse atıldı. Valentinus'un hapiste olduğu günlerde yaşananlar efsaneye dönüşerek günümüze kadar ulaşmıştır.

GÜZEL JULİA VALENTİNUS'A GİDER
Hapishaneyi korumakla görevli gardiyanın kızkardeşi Julia'nın gözleri doğuştan görmemektedir, gardiyan Valentinus'un anlattığı İsa ilgili öykülerin arasında körlerin gözlerinin açıldığını öğrenince, kardeşini gizlice Valentinus'un yanına getirir. Julia çok güzel ve zeki bir kızdır. Günlerce beraber olurlar, Valentinus ona Roma tarihini, doğanın yapısını, aritmetiği ve Tanrı'ya yönelmeyi öğretir. Julia, dünyayı Valentinus'un anlattıklarıyla görür, onun bilgeliği ile aydınlanır, güçlenir ve teselli bulur.

Bir gün sorar;
- "Valentinus, Tanrı gerçekten dualarımızı duyar mı?"
Aziz gülümser;
- "Evet, herbirini."
Julia;
- "Her sabah ve her gece ne için dua ettiğimi biliyormusun? Görebilmek için dua ediyorum, senin bana anlattıklarını görmeyi çok istiyorum.",
Valentinus;
- "Tanrı bizim için en iyi olanı yapar, yeter ki buna inanalım."
Julia, yere diz çöker ve;
- "Böylesine inanmak istiyorum, yardım et."
Beraberce duaya başlarlar. Birden hücrenin içersi altın renkli bir ışıkla aydınlanır ve Julia haykırır;
- "Valentinus, görüyorum, görüyorum."

14 ŞUBAT'TA ÖLDÜRÜLÜR
Valentinus duaya devam etmesini söyler. Ertesi gün Valentinus'un ölüm emri gelir, Aziz Julia'ya son bir not yazar, Tanrı'ya hep yakın olmasını öğütler ve notun altını "Senin Valentine'ından" diye imzalar. Mektup, ertesi gün Julia'ya ulaşır, o günün tarihi 14 Şubat 270'dir. Valentinus, sonradan Papa I. Julius tarafından "Porta Valentini" adı verilen bir kemer kapısının altına gömülür (Şimdi orada yani Roma'da Praxedes Kilisesi vardır.)

Julia, mezarın yanına pembe çiçekler açan bir badem ağacı diker. Günümüzde sevginin ve dostluğun simgesinin badem ağacı olması buradan kaynaklanır.Valentin'in ölüm günü, böylece Sevgililer Günü olmuş. Yıllar geçtikçe yavaş yavaş Şubat 14 sevgililerin, aşıkların birbirlerine aşk mesajları yolladığı bir gün haline geldi. Bununla pararel olarak Aziz Valentine de bütün sevenlerin koruyucu azizi haline gelip böyle anılmaya başlandı. Sevgililer Günü, 1800'lü yıllarda Amerika'da Esther Howland'ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana daha çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay haline geldi. Bunun doğal sonucu olarak olayın ticari yönü çok gelişti.

Geçtiğimiz yılın sevgililer günü tüketim sonuçları

Sevgililer Günü nedeniyle tüm Türkiye'de hediye amaçlı 100 trilyonluk alışveriş yapıldığı tahmin ediliyor. Büyük mağaza zincirleri ve alışveriş merkezleri yöneticileri, kriz sonrasındaki ilk sevgililer günü olması nedeniyle satışlarda dikkat çekici bir artış yaşandığını belirtiyor. Bu yıl sevgiliye seçilen hediyelerde fiyattan çok Sevgililer Günü'nü simgeleyen ürünler olması ön plana çıktı. En çok satılan hediyelikler ise parfüm başta olmak üzere çeşitli kozmetik malzemeleri, Sevgililer Günü için özel olarak üretilen minik aksesuvarlar, mumlar, fotoğraf çerçeveleri, aşkı anlatan kalp desenli tişörtler oldu. Advantage Card'la yapılan işlemlerdeki artış, birbirine hediye alan sevgililerin bu yıl Sevgililer Günü'nde alışverişe trilyonlar akıttığını gösteriyor. Sadece Advantage Card ile 12-13-14 Şubat'ı kapsayan üç günde yapılan alışveriş miktarı, bir önceki haftanın aynı günlerine göre % 54 daha fazla gerçekleşti. Sevgililer Günü için üç günde 100 binin üzerinde tüketici Advantage Card ile 3 trilyonluk alışveriş yaptı. Garanti kredi kartları Bonus, Shop & Miles, Garanti Card ile yapılan harcamaların da 14 Şubat Sevgililer Günü'nde önemli oranda arttığı belirtildi. Garanti kredi kartlarıyla yapılan harcamaların bir önceki haftanın aynı gününe göre artış oranı 14 Şubat Sevgililer Günü'nde % 17.3 olarak gerçekleşti. Sevgililer günü tıpkı Noel gibi yurduma kültür emperyalizminin sonuçları olarak gelmiş. Osmanlının çöküş döneminde ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu yıllarda binlerce misyoner kendi kültürlerini bizlere aşılamak için geldi. Günümüzde emperyalizm, ismi değiştirilerek küreselleşme adı altında önümüze sunuluyor. Her önüne geleni sorgusuz sualsiz tüketmeye alıştırılan yurdum insanı da hiç ses etmeden Noel'i, sevgililer gününü "bütün dünya da kutlanıyor, neden bizde de kutlanmasın?" şeklinde düşünüp, tüketmeye kapitalizmin öldüren çarklarını döndürmeye devam eder.
(alıntı)
[1]Beyhaki Sunenu Kubra-
[2]Beyhaki Sunenu Kubra-
[3]İbn Ebi Şeybe-el-Musannaf
[4] İbn Teymiyye-Mecmua Fetava

[1] Maide-48
[2] Bakara-120
[3] Hud-113
[4] Bakara-120
[5] Maide-51
[6] Ebu Davud-Ahmed bin Hanbel sahihtir.
[7] Buhari-Müslim
[8] Buhari
[9] Casiye-18
[10] Bakara-145
[11]Sahihu’l Cami 5434
[12]Sahihu’l Cami 5439