İslamın Sağlığa Verdiği Önem

İslam dininin sağlığa verdiği önem.İslamda beden sağlığının önemi nedir?
Her şeyin yaratıcısı olan Allah(c.c), insanlara sayısız nimetler ihsan etmiştir. Bu nimetlerin bir tanesi de sağlık nimetidir. Resülullah efendimiz (s.a.v) “İki nimet vardır ki, insanların çoğu o nimetleri takdir edemezler. Onlar: Sağlık ve boş zamandır” (1) buyuruyorlar.
İnsanoğluna imandan sonra verilen en büyük nimetin sağlık olduğunu (2) belirten Resülullah Efendimiz, ”Allah'ım vücuduma, kulağıma, gözüme afiyet ver.“ (3) diyerek dualarda bulunmuş ve bu duayı ashabına da tavsiye etmiştir.

Dinimiz İslam,bir yandan sağlığın önemine dikkatleri çekerken, bir yandan da onun korunması için uyulması gereken önemli bir takım uyarılarda bulunmuştur. Bugün tıbbın koruyucu hekimlik diyerek adlandırdığı prensipleri anımsatan birçok hükümleri koyan Resülullah Efendimiz “Hiç bir insan, mideden daha kötü bir kap doldurmamıştır. Kişiye, vücudunu diri tutacak kadar yiyecek yeter. Eğer mutlaka daha fazla yiyecekse, midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini suya ayırsın. Üçte birini de boş bıraksın."(4) buyurmuştur.
Sağlığın korunması için gerekli olan en büyük unsurun temizlik olduğunu düşündüğümüzde“Temizlik imanın yarısıdır" (5), ve “Misvak kullanın, çünkü misvak ağzı temizler" (6) gibi hadisi şeriflerden dinimizin temizlik konusuna ne kadar önem verdiğini anlamış oluruz. Namaz kılmak, Kur'an okumak için abdest alınması, belli zaman ve durumlarda boy abdestinin alınması mecburiyetinin olması, Müslümanların, ister istemez her an temiz olmaları sonucunu ortaya çıkarmaktadır.
Müslümanların günlük ibadetlerinin ruh sağlığı üzerindeki olumlu tesirlerinin yanı sıra, beden sağlığı üzerindeki olumlu tesirleri, bugün tıp tarafından da ispatlanmıştır. Namazın kas ve eklemler üzerindeki faydaları, Orucun sindirim sistemi üzerindeki faydaları ile ilgili olarak birçok gayrı müslim bilim adamları tarafından da yapılan itiraf mahiyetindeki açıklamalara bir çok kez şahit olmuşuzdur.
Dinimizin sağlığa zarar veren içki, sigara, kumar, uyuşturucu ve zina gibi yasakların toplumun ahlaki ve sosyal yapısını korumayı hedeflemesinin yanı sıra, toplumun sağlığını da korumayı hedeflediği unutulmamalıdır.
Bütün bu önlemlere rağmen yinede hastalanılmışsa tedavi yollarına gidilmesini emreden peygamberimiz, “Ey Allah'ın kulları, tedavi olunuz. Hastalıklarınızdan kurtulmaya çalışınız, ölüm ve ihtiyarlık dışında, bütün hastalıkların devası vardır.” (7) buyurmuşlardır. “Bir yerde veba olduğunu duyarsanız oraya girmeyiniz. Bulunduğunuz yerde veba çıkarsa, korunmak maksadıyla aradan ayrılmayınız” (8) sözüyle karantina uygulamasının ilk mucidi olan Peygamber Efendimiz, salgın hastalıkların önlenmesi konusunda önemli bir çığır açmıştır.

İman nimetinden sonra en büyük nimet olan sağlığımızı korumak için azami ölçüde gayret sarf etmeliyiz.Sağlığımızı bozabilecek her türlü ortam ve davranıştan uzak durmalıyız. Allah’u Teala’nın bu konudaki “Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın” (9) emrine tam bir teslimiyet göstermeliyiz.

____________
(1)-Buharı. Rikik, 1.
(2)-Tirmiziı. Da'avât. 105, 128.
(3)-Ebu Dâvüd. Edeb. 101.
(4)-Tırmizi. Zühd. 47. Ibn Mace. Etime, 50.
(5)-Müslim, Tahare, 1
(6)-Buharî, Savm, 27);
(7)-Ebu Davud. 4/3. 7.
(8)-Riyazü's-Salihin. 3/301.
(9)-Bakara-195