Cünüp Olduktan Sonra Gusül Abdesti Almadan Uyumak Günah mıdır?

Cünüp olduktan sonra gusül almadan uyumanın sakı cası varmıdır?Cinsi ilişkiden sonra gusülsüz uyumak günah mıdır?
Her türlü temizlik islam dininin temelini oluşturur.Dolayısıyla hades (cünüp) olan kimsenin gusül ile temizlenmeside farzdır. Yatsı namazından sonra cünüp olan kimsenin o vaziyette uyuması hoş karşılanma­mış, cinsel organını iyice yıkayıp namaz abdesti gibi bir abdest al­dıktan sonra yatağına uzanıp uyuması tavsiye edilmiştir. Tabii bu tavsiye, o saatlerde yıkanma imkânı bulanlara göre değildir, her­hangi bir sıkıntı yoksa, yıkanıp uyumak daha uygundur. Ancak fecir doğuncaya kadar arada farz bir namaz vakti olmadığından daha çok elleri ve utanç yerlerini tertemiz yıkadıktan sonra müm­künse namaz abdesti gibi bir abdest alması müstehab sayılmıştır. Bu, bütünüyle ruh ve beden sağlığını korumaya, maddî ve mânevi pislik ve mikroplardan sakınmaya yönelik bir tedbirdir. Aynı za­manda rahat bir uyku uyuyabilmenin de bunda payı vardır.

O bakımdan Resûlüllah (a.s.) Efendimiz böyle durumlarda eli­ni ve utanç yerlerini iyice yıkadıktan ve çoğu zaman namaz abdes­ti gibi bir abdest almadan uyumamıştır.

İlgili hadîsler:

İbn Ömer (r.a.)'dan yapılan rivayette, Hz. Ömer (r.a.) Peygam­ber (a.s.) Efendimiz'den şöyle sormuştur:

"Ya Resûlellah! Bizden biri cünüp iken uyuyabilir mi?"

"Evet, abdes aldığı zaman uyuyabilir, (bunda bir sakınca yoktur)," buyurmuştur.[146]

Hz. Ayşe (r.a.)'dan yapılan rivayette, demiştir ki:

"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz cünüp iken uyumak istediğinde cinsel organını yıkar, namaz için abdest alındığı gibi abdest alırdı."[147]

Yine Hz. Aişe Validemiz'den (r.a.) yapılan rivayette demiştir:

"Peygamber (a.s.) Efendimiz cünüp olduğu zaman, (bir şey­ler) yemek veya uyumak istediğinde abdest alırdı."[148]

Ammar b. Yasin (r.a.)'dan yapılan rivayette, demiştir ki:

"Peygamber (a.s.) Efendimiz cünübe, bir şey yemek veya içmek ya da uyumak istediği zaman namaz için abdest alır gibi abdest al­masına ruhsat verdi."[149]

Ebu Said (r.a.)'den yapılan rivayette, Peygamber (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Sizden biri eşiyle cinsel temasta bulunduktan sonra tekrar temasta bulunmak isterse abdest alsın!"[150]

Hadislerin açık delaletinden şu hükümler anlaşılmaktadır:

1- Yatsı namazını kılmak şartıyla cünüp bir halde uyumak­ta bir sakınca yoktur.

2- Cünüp bir halde uyumak isteyen kimsenin namaz için ab­dest alır gibi abdest alması ve bundan önce cinsel organını yıka­ması müstehabdır.

3- Cünüp bir vaziyette bir şey yemek veya içmek istediğinde, abdest alması öylece yiyip içmesi müstehabdır.

4- Eşiyle cinsel temasta bulunduktan sonra henüz gusletmeden tekrar temasta bulunmak isterse, cinsel organını yıkaması ve namaz abdesti gibi abdest alması müstehabdır.

Hadîslerin ışığında müctehid imamlarının istidlal ve ihticacları:

a) Hanefilere göre:

Cünüp kimsenin yıkanmadan uyumasında veya tekrar cinsel temasta bulunmasında bir sakınca yoktur. O vaziyette uyumak is­terse, namaz abdesti gibi abdest alması müstehabdır. Abdest al­madan uyuyabilir. Çünkü abdest bi-nefsihi kurbet değildir, namaz ve benzeri ibâdetleri yerine getirmenin şartıdır. Uyumakta böyle bir şey söz konusu değildir.

Ayrıca, cünüp kimse bir şey yemek veya içmek istediğinde sa­dece elini yıkayıp ağzını çalkaması kâfidir.

Hanefilere göre bu konuda baş kısma aldığımız Hz. Ömer'den (r.a.) rivayet edilen hadîsle ve Hz. Aişe (r.a.)'dan rivayet edilen şu hadîsle istidlal etmişlerdir:

"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz cünüp bir halde elini (gusül) suyuna dokundurmadan uyurdu."[151]

b) Hanbelilere göre:

Cünüp kimse sadece abdest alıp mescidde oturabilir. İshak b. Rahuye de aynı görüştedir. İlim ehlinden çoğu, bu caiz değildir, de­miştir.

Hanbelîler bu hususta Zeyd b. Eslem'den (r.a.) yapılan şu ri­vayetle ihticac etmişlerdir:

"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in ashabı abdestsiz bir vaziyette Mescid'de oturup konuşurlardı. Bazısı da cünüp olduğu halde sadece abdest alıp içeri girerek sohbete katı­lırdı."[152]

Bu haber, onların sözü edilen konuda icma' ettiklerini ve umu­ma has bir hüküm taşıdığını gösterir. Hem abdest alınınca hades hükmü hafiflemiş olur; su bulunmadığı zaman yapılan teyemmü­me benzer.

Cünüp kimsenin sadece abdest almasıyla hadesi hafifletmesi­nin delili şudur: Resûlüllah (a.s.) Efendimiz cünüp kimseye uyu­mak istediği zaman abdest ile emretmiştir. Bir şey yemek veya içmek isteyene veya henüz yıkanmadan tekrar cinsel temasta bulunmaya teşebbüs edene abdest müstehab kılınmıştır. Ama ayhali olan kadın abdest alsa bile camide oturması mübah değildir, çünkü onun bu durumda aldığı abdest sahih sayılmamıştır.[153]

c) Mâlikilere göre:

Yahya'nın İmam Mâlik'den, onun da Abdullah b. Dinar'dan, onun da Abdullah b. Ömer'den (r.a.) yaptığı rivayette, Hz. Ömer'in (r.a.), Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'den geceleyin cünüp olduğunda ne yapmasını tavsiye edeceğini sorması, Peygamberin de (a.s.) abdest al, cinsel organını yıka ve ondan sonra uyu, diye buyurması delil olarak alınmıştır. Ayrıca Mâlikîler şu hadîslerle de istidlal ve ihticacda bulunmuşlardır: Urve'nin kendi babasından, onun da Peygamber (a.s.) Efendimizin zevcesi Hz. Aişe'den yaptığı rivayet­te Aişe (r.a.) şöyle demiştir:

"Sizden biri eşiyle cinsel temasta bulu­nur ve sonra da gusletmeden uyumak isterse, namaz için alınan abdest gibi bir abdest almadıkça uyumasın!"

İmam Mâlik'in Nâfi'den yaptığı rivayete göre: Abdullah b. Ömer (r.a.) cünüp iken uyumak veya bir şey yemek istediğinde yüzünü ve dirseklere kadar iki elini yıkar, başını meshettikten son­ra yemek yer veya uyurdu...."[154]

Böylece Abdullah b. Ömer'in (r.a.) ayaklarını yıkamadığı, sa­dece abdest organlarından ikisini yıkayıp başını meshetmekle ye­tindiği anlaşılıyor. Çünkü sözü edilen hususta abdest almak, na­maz kılmak, tavaf yapmak veya Kur'ân'a el sürmek ve okumak için değil, temiz bir vaziyette, cenabetin ağırlığını hafifleterek uyu­maktır. O bakımdan ayaklarını yıkamaya gerek görmemiştir. İs­lâm fıkhında senet ve kaynak kabul edilen Abdullah b. Ömer'in böyle yapması, mutlaka bir sünnete dayanmaktadır. Mâlikilerin de görüşü bu doğrultudadır.

Konuyla ilgili diğer rivayetler, tesbitler ve tahliller: 753 nolu hadîsi, Buhari ve Müslim şu değişiklikle rivayet etmişlerdir:

"Abdest alsın, sonra uyusun!"

Yine bu ikisinin bir diğer rivayetinde şu farklılık göze çarpmaktadır:

"Abdest al, cinsel or­ganını yıka, sonra uyu!"

Bu son lafzın içinde bulunduğu hadîsi İmam Mâlik aynen Muvatta'da rivayet etmiştir.

İmam Nevevi diyor ki:

"Ömer hadîsi emir sıygasınla ve şart sıygasıyla gelmiştir. Zahirine bakıp hükmedenler, gusletmeden uyumak isteyen cünüp kimsenin abdest almasını vâcib kabul et­mişlerdir. Zahiriler ve Malikiler'den İbn Habîb aynı görüştedirler, Cumhur ise bunun istihbabına kaildir. Müctehid imamların da icti­hadı bu doğrultudadır. Nitekim İbn Huzeyme ile İbn Hibbân'ın ken­di Sahîh'lerinde İbn Ömer'den tahrîc ettikleri hadîste şöyle denil­miştir:

"Peygamber (a.s.) Efendimiz'den, bizden biri cünüp iken uyuyabilir mi? diye sorulduğunda şu cevabı vermiştir; Evet, uyuya­bilir, isterse abdest alır..."

İlim adamlarının çoğu, bu durumda abdest alınırken İbn Ömer'in yaptığı gibi değil, namaz için abdest alınan abdest gibi tastamam bir abdest alınır. Çünkü namaz abdesti gibi, tabiri her türlü farklı görüşü reddetmektedir. İbn Ömer'e gelince, belki bir mazeretinden dolayı ayaklarını yıkamamış olabilir. Bununla bera­ber İbn Ömer'in yaptığı temizlik gibi bir temizlik yapmakta hiçbir sakınca yoktur. Çünkü abdest ile tavsiye, ağırlığı hafifletmek, te­mizliği sağlayıp öylece rahat bir uyku uyumaktır.

Nitekim İbn Ebî Şeybe'den sıka rical senediyle Şeddad b. Evs'den (r.a.) demiştir ki:

"Sizden biri geceleyin cünüp olduğunda, uyu­mak isterse, abdest alsın, çünkü abdest cenabet guslünün yarısı­dır."[155]

Gerek konunun başında, gerekse bu arada rivayet edilen hadîsler'in çoğu Resûlüllah fiiline dayanmaktadır. Ömer ve Ebû Said hadîsleri ise, kavlidir, yani Peygamber (a.s.) Efendimiz'in mübarek dilinden çıkan sözlerle sabittir.

İlim adamlarından bir kısmı, cünüp kimse gusletmeden bir şey yemek ve içmek veya uyumak isterse, abdest alır, ama tekar cinsel temasta bulunmak isterse, önce gusletmesi afdaldır, demişlerse de Buharî ve Müslim'in sahîh bir senedle Hz. Enes'den yaptıkları riva­yette deniliyor ki:

"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz bir tek gusülle zev­celerini dolaşır (onlarla cinsel temasta bulunurdu)." Bu, namaz vakti geçmiyorsa, özellikle gece saatlerinde cünüb olduktan sonra hemen yıkanmanın vâcib olmadığını gösterir.

İmam Nevevî de aynı görüşte olup sadece ikinci defa cinsel te­masa geçmeden yıkanmanın müstehab olduğunu söylemiştir. Çünkü Resûlüllah (a.s.) Efendimizin bir gecede eşlerine ayrı ayrı uğrayıp her biriyle cinsel temasta bulunduktan sonra yıkandığını Ahmed b. Hanbel ve diğer Sünen sahihleri Ebû Râfis (r.a.)'den rivâyet edilen hadîsle belirtmişlerdir... Hatta bunun farkına varan sahabiden biri, "Ya Resûlellah! Hepsi için bir gusülle yetinseniz ya.." deyince, "böyle yapmak daha iyi ve daha temizdir..." buyurmuştur.

Bu her iki şeklin cevazına delâlet etmekte ve diğer konularda olduğu gibi kolaylığı getirmektedir. Aynı hususu Sıddîk Hasan Han, Bulûğu'1-merâm şerhinde belirterek abdest almak mendubsa da her iki halin caiz olduğunu söylemiştir.[156]

Dörtlerin Hz. Aişe (r.a.)'den rivayet ettikleri hadîste ise, Re­sûlüllah (a.s.) cünüp iken suya dukunmadan uyuduğuna gelince, bu malûldür. Musannif illet sebebini Ebu İshak'ın el-Esved'den, onun da Hz. Aişe'den yaptığı rivayet olarak açıklamıştır. Nitekim Zehebî bu zatın münker olduğunu söyledikten sonra İbn Hibbân'ın, "Ebu İshak'ın hadîsiyle ihticac edilmez" dediğini nakletmiştir.[157]

Resûlüllah (a.s.) Efendimizin cünüb iken bir şey yemek veya içmek istediğinde iki elini yıkadığı ve sonra yiyip içtiği rivayetine gelince: Hazreti Aişe (r.a.) diyor ki:

"Peygamber (a.s.) Efendimiz, cünüp iken bir şey yemek veya içmek istediğinde iki elini yıkadık­tan sonra yiyip içerdi."[158]

Diğer bir rivayette ise Hz. Aişe (r.a.) şöyle söylemiştir:

"Peygamber (a.s.) Efendimizin eşlerine ihtiyacı olduğu zaman onlara gelip (hacetini yerine getirdikten sonra) döner ve suya do­kunmazdı."

Tirmizî'nin yaptığı rivayette ise şu lafızlarla Hz. Aişe'den nakle­dilmiştir:

"Peygamber (a.s.) Efendimiz cünüb iken uyur ve suya dokunmazdı..."[159]

765 nolu hadîs sahih kabul edilmiş, hiç kimse bunun zayıf olduğunu söylememiştir. 766 nolu hadisler ise, İmam Ahmed'e göre, sahîh değildir. Ebu Dâvud bu rivayetin vehm olduğunu be­lirtmiş; Yezîd b. Harun onun hatalı olduğuna dikkatleri çekmiştir. Ahmed b. Salih ise bu hadîsin rivayet edilmesi helâl değildir, diye­rek gayr-i sahih olduğunu söylemiştir. Ancak Beyhakî onu sahihlemiştir.

Bununla beraber ilim adamları "uyurdu da suya dokunmazdı" sözünü, gusletmek için suya dokunmazdı şeklinde yorumlamışlar­dır. Öyleki: Ellerini yıkar, bazan abdest de alır, ancak gusletmezdi. Çünkü gece yarısından sonra teheccüd namazına kalkıncaya kadar müsait bir vakit söz konusu idi.