İSLAMDA BOŞANMADAN SONRA EVLİLİK

İslamda boşandıktan sonra tekrar evlilik yapılabilir mi?İslama göre birbirinden talak veya mahkeme yoluyla boşanan çiftler tekrar evlenebilir mi? veya hangi şartlarda evlenebilir?
İslam dininde bir kimse karısından veya kocasından boşandığı zaman başka bir erkek veya kadınla evlenebilirler.Ancak Bazı boşanmalarda evlilik öncesi bazı şartlar gerekir.İslâmî hükümlere göre, bir kimsenin evli bulunduğu eşi ile aralarında üç nikah bağı vardır. Her bir boşama ile bu bağlardan biri kopar. Üçü de koptuğu, yani bir kimse eşini üç defa boşadığı zaman, evlilik hayatlarını devam ettirmeleri dinen caiz olmaz.

Sözlükte helal kılma anlamına gelen halle fiilinden türetilen "hülle" kavramı, üç talakla boşanan bir kadının ayrıldığı kocasına dönebilmesi amacıyla bir başka erkekle evlenmesi anlamına gelmektedir. Bu işlem tahlîl veya tahlîl-i şer'î tabirleriyle de ifade edilmektedir.

İslâm dini boşama suretiyle kadınlara zarar vermeyi yasaklamış ve buna yol açan sonsuz sayıdaki boşama hakkını da sınırlandırmıştır. Kur'an'da "Boşama iki defadır. Bundan sonrası ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermektir. (...) Eğer tekrar (üçüncü defa) boşarsa, ondan sonra kadın bir başka erkekle evlenmedikçe onunla evlenmesi kendisine helal olmaz. Eğer bu kişi de onu boşarsa ve her ikisi de Allah'ın sınırlarını muhafaza edeceklerine inandıkları takdirde, yeniden evlenmelerinde sakınca yoktur. Bunlar Allah'ın sınırlardır. Allah bunları bilmek, öğrenmek isteyenler için açıklar." buyurulmaktadır (Bakara 2/229,230).

Üç talakla boşanan eşlerin tekrar evlenebilmeleri için boşanan kadının başka biriyle evlenmesi ve bu evliliğin hilesiz, muvazaasız, sahih bir şekilde ve evlilik amacına uygun olarak yapılması ve zifafın gerçekleşmesi gerekir. Hz. Peygamber, ikinci eşiyle zifaf olmadan birinci eşiyle evlenmesinin helal olmadığını belirtmiştir (Buhârî, Talâk, 4; Ebû Dâvûd, Talâk, 49).

İlk eş ile evlenmeyi helal kılmak için yapılan ve hülle adı verilen hileli evlilik, İslâm ilkelerine, kadının hakkını ve itibarını korumak amacıyla boşamanın üç ile sınırlandırılmasına ters düşmektedir. Bu yüzden Hz. Peygamber, hülle yapan ve yaptıran erkeği Allâh'ın lânetine uğramış kişiler olarak ilan etmiştir (Ebû Dâvûd, Nikah, 15; İbn Mâce, Nikah, 33; İbn Mâce, Nikah, 33).

Ashab-ı kiram da hüllenin helal olmadığını belirtmiştir. İslâm mezhepleri, hülle şartıyla yapılan evliliğin haram olduğunu kabul etmişler; Hanefîlerden İmam Ebû Yusuf ve Muhammed ile İmam Şafiî bu nikahın ilk koca ile evlenmeyi helal kılmayacağını, İmam Malik ve Ahmed ibn Hanbel de, hülle şartıyla yapılan evliliğin fasit olduğunu söylemişlerdir.

Ancak, üç talak ile eşinden ayrılan kadın, hilesiz, muvazaasız, sahih bir şekilde ve evlilik amacına uygun olarak başka bir eşle evlenir ve ölüm veya geçimsizlik nedeniyle ayrılık meydana gelirse, ilk eşle evlenmesi helal olur.

Buna göre, gerçekten hülle niyetiyle olmadan 70 yaşında da olsa gerçek bir evlilik olursa, eşinin ölmesi ya da boşanmaları halinde eski eşine dönebilir.